Volkan Berber’in Kaleminden; Siyasette Satranç ve Özgür Özel’in Stratejisi!

5

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Siyaset, satrancın en acımasız versiyonudur. Bunu yıllardır izlediğim ve içinde bulunduğum siyasi arenada defalarca gördüm. Bugün ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in izlediği strateji tam da bu tanıma uyuyor. Kamuoyunda Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını destekliyormuş gibi bir algı yaratan Özel, aslında çok daha farklı bir planın taşlarını döşüyor.

Ekrem İmamoğlu’nun siyasetteki yükselişi göz ardı edilemez. Ancak, belediye başkanlığı süresince yaşadığı hukuki süreçler, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ciddi risk taşıyor. Özgür Özel ise tam da bu noktada devreye girerek İmamoğlu’na tam destek veriyormuş gibi yapıyor. Amaç, son dakikaya kadar bekleyerek adaylığını imkânsız hâle getirmek ve “B planını” devreye sokmak. O an geldiğinde ise “tek çözüm” olarak kendisini ön plana çıkarmaya hazırlanıyor.

Peki, Mansur Yavaş bu denklemin neresinde? İşte burada çok daha ince bir siyaset hamlesi devreye giriyor. Mansur Yavaş, halk arasında sevilen bir isim ve anketlerde ‘de 1.ci çıkan isim… Ancak siyasi arenada pasif olarak görülmesi nedeniyle Cumhurbaşkanlığı için tam destek görmesi zor. Özgür Özel’in çözümü ise oldukça basit: Yavaş’a eski parlamenter sisteme geçiş sözü vererek, onun Cumhurbaşkanlığı adaylığı iddiasını kırmak ve Başbakanlık vaadiyle desteğini almak.

Yani Mansur Yavaş’a “sen Cumhurbaşkanı değil, Başbakan ol” diyerek hem onun adaylık iddiasını bertaraf ediyor hem de tabanı konsolide etmeyi hedefliyor. “Çalışkan Cumhurbaşkanı yerine güçlü bir Başbakan” söylemiyle yürütülecek bu strateji, CHP içinde de güç dengelerini yeniden şekillendirebilir.

Siyaset, zamanlama sanatıdır. Özgür Özel’in bugüne kadar doğrudan bir adaylık beyanında bulunmaması tesadüf değil. Rakipleri yıpranırken, kendisini “partiyi bölen değil, birleştiren lider” olarak sunma şansını elde ediyor. Ekrem İmamoğlu’nun hukuki engelleri ve Mansur Yavaş’ın sistem değişikliği ile ikna edilmesiyle birlikte, Özel Cumhurbaşkanlığı yarışında “tek çıkış noktası” olarak sahaya inmeye hazırlanıyor.

Bugün izlediğimiz siyasi hamleler sadece bugünü değil, yarını da şekillendiriyor. Özgür Özel’in Cumhurbaşkanlığı için izlediği strateji, CHP içindeki dengeleri ciddi şekilde değiştirme potansiyeline sahip. Ancak, bu taktik halk nezdinde ne kadar karşılık bulacak? CHP tabanını ne kadar ikna edebilecek? İşte bu sorular hâlâ büyük bir bilinmezlik taşıyor. Özelliklede şunu belirtmek isterim ,bu ülke tarihte bir ilkede imza atabilir nedir bu peki, sakın şaşırmayın CHP ve AKP İTTİFAKI… Tabi bu benim düşüncem, parlamenter sistem için neden olmasın.

Bana soracak olursanız, ben Cumhurbaşkanlığı seçiminde ne Ekrem İmamoğlu’nun, ne Mansur Yavaş’ın, ne de herhangi bir siyasinin aday olmasını açıkçası istemiyorum. Ülkemizde vatanını ve milletini seven birçok bürokrat varken, daha önce devlet adamlarına, başbakanlara, cumhurbaşkanlarına danışmanlık yapmış, devlette önemli makamlarda görev almış akıllı ve liyakat sahibi insanlar varken, neden hep siyasetin içinden bir aday çıkarılmak zorunda?

Özellikle koskoca Türkiye Büyük Millet Meclisi varken, neden Cumhurbaşkanı tarafsız ve ahlaki bir insan olmasın? Benim gönlüm, siyasetten uzak, devlet tecrübesi olan bir bürokratın aday gösterilmesinden yana. Türk milleti artık temiz bir siyaset istiyor. Umarım, bu seçimlerde böyle bir alternatif sunulur ve milletimiz siyasetin kısır çekişmelerinden uzak, gerçekten tarafsız bir Cumhurbaşkanı seçme şansı bulur.