YENİ ÇÖZÜM SÜRECİ
TBMM’nin 01 Ekim 2024 tarihli açılışında MHP liderinin, DEM Parti sıralarına gidip selamlaşmasıyla birlikte farklı bir sürece girildi.
Bahçeli yaptığı hareketin, “Cumhurbaşkanı’nın ‘İç Cephe’ söyleminin gereği olduğunu” açıkladı.
Bu hareketin devamında iktidar sözcülerinin büyük çoğunluğu, Ortadoğu’da büyüyen çatışmaların ülkemizi etkileyeceğini ileri sürerek “İç Cephe’nin güçlü olması gerektiği” manasına gelen söylemlere yöneldiler.
Devlet Bahçeli’nin grup konuşmasında Apo’ya yönelik, “Gel mecliste PKK’yı lağvettiğini açıkla” çağrısı pek çok kesimden tepkiyle karşılandı.
Muhalefetten sağ cenahta olanlar, Bahçeli’nin açıklamalarına sert bir şekilde karşı çıktılar.
Cumhuriyet Halk Partisi; “Çözüm sürecine olumlu baktığını ancak bütün sürecin Meclis’te yönetilmesi gerektiğini” belirtti.
Cumhurbaşkanı, MHP liderinin beyanını destekleyip “İç cephe” ifadesine dayalı olarak başlatılan sürecin lehinde konuşmaktadır.
İşin siyasi tarafı bir yana, terörün sona erdiirilmesi için devletin yapması gerekenlere bakılırsa, önce durup düşünmek gereklidir.
Baştan söylüyorum “Ben çözüm sürecinin gerekli olduğunu” düşünüyorum.
Bu güne kadar yaptığım konuşmalarda ve yazılarımda hep “Çözümün ülke yararına olduğunu” belirttim.
Ben 2013’te Diyarbakır’da görev yaptığım sırada, Nevruz Meydanı’nda okunan mektubu ve o sırada halkın coşkulu tepkilerini canlı olarak gözlemledim.
Terör Örgütü lideri mektubunda barışı anlatıp Misak-ı Milli sınırlarının öneminden bahsediyordu.
Meydanda insanların barışa ne kadar susamış olduğu, açıkça görülüyordu.
“Anneler ağlamasın” sloganı, doğudan batıdan herkese iyi gelmişti.
Her ne kadar çözüm süreci daha önce denenmiş ve başarısızlıkla sonuçlanmış olsa da “Ülkemiz için gerekli olduğu gerçeğini” değiştirmez.
İktidar her şeyden önce başarının samimiyetten geçtiğini görmesi gerekir.
Birinci başarısız denemede PKK, doğrudan öldürücü saldırılar yapmasa da askerlerimize yaralamayls sonuçlanan saldırılar yapıyorlardı.
Şehir merkezlerinde, belli bölgelere hendekler kazıyor yani kalkışmaya hazırlıyordu.
Kırsala dayalı şehir gerillası konseptiyle vatandaşları sıkıştırıp sokak eylemlerine ya da yol kapamaya zorluyordu.
İktidar geçmişten aldığı tecrübeyle kapalı kapılar ardında görüşmek yerine şeffaf ve samimi olmalıdır.
Yetkililer, yanlışları bildikleri halde üstünü örtmek yerine sürecin taraflarının yüzüne vurmalı ve anında tepki verebilmelidir.
Ayrıca ülkenin en önemli sorununun çözümü, damdan düşer gibi ortaya atılan söylemlerle başlatılmaz.
Yapılması gereken; askeri ve sivil bürokraside görevli olanların eğitilip hazırlanması ve liyakatli yöneticiler eliyle etkili adımlar atılmasıdır.
Toplumun, gelişmelerden rahatsız olması muhtemel kesimi de yine liyakat sahibi kanaat önderleri vasıtasıyla sürece hazırlanmalıdır.
Her zaman olduğu gibi bu gün de toplumsal huzuru istemeyenler provakatif saldırılar yapabilir.
Çatışmalardan beslenenler her cephede vardır. Toplumun içinde var olduğu gibi bürokrasinin içinde de vardır.
Bu süreç siyasi çekincelerle ya da beceriksiz büroklratlarla heba edilecek bir süreç değildir.
Toplumun ferasetine güvenilmeli ve çatışmadan beslenenlere artık fırsat verilmemelidir.
Bu gün olmazsa en uygun zamanda toplum normalleştirilmelidir.
VİDEO GALERİ
10 Nisan 2025GÜNDEM
10 Nisan 2025UNCATEGORİZED
10 Nisan 2025UNCATEGORİZED
10 Nisan 2025GENEL
10 Nisan 2025YEREL POLİTİKA
10 Nisan 2025GÜNDEM
10 Nisan 2025