Ünsal’ın, Karşıyaka Belediyesi’ni maddi anlamda batık halde devraldığını söylemesi, bazı birimlerle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu açıklaması dikkat çekse de, asıl soru şu: Bu süreç neden bu kadar gecikti? Belediye yıllardır maaşları geriden ödeyen, çöpleri toplanmayan, ekonomik darboğaz yaşayan bir yapıdaydı. Personelin hakları yıllarca ötelenirken, kamu ihalelerinde yaşanan sıkıntılar göz ardı edildi. Şimdi mi akla geldi?
İddialar bununla sınırlı değil. Cumhur İttifakı Meclis Üyesi Özgür Solmaz’ın “Cemil Tugay’ın kuyusu kazılmak istendi” açıklaması, siyasetin kirli yüzünü bir kez daha ortaya çıkardı. Gizli görüşmeler, odada bırakılan telefonlar, savcılığa verilmek istenen dosyalar… Hepsi birer skandal konusu.
Ancak geçmişte bu tarz konuları dile getiren ve “Karşıyaka’nın bir kuruş parasına tenezzül edenin Allah cezasını versin, çoluğundan çocuğundan çıksın” diyen Karşıyaka siyasetçisi Volkan Berber’in partiden ihraç edilmesi, şimdi yeniden konuşuluyor. Gerçekleri dile getiren susturulurken, şimdi benzer iddiaların savcılığa taşınması ise gecikmiş bir adaletin fotoğrafı olarak yorumlanıyor.
AK Parti kanadı ise aylardır, hatta yıllardır bu konularda sessiz. Ne bir soruşturma talebi, ne bir kamuoyu baskısı oluşturulmuş durumda. “Devlet bu iddialara neden sessiz?”, “İzmir neden yalnız bırakıldı?”, “Hedef İstanbul muydu?” soruları her geçen gün daha fazla soruluyor. Yoksa bazı yapıların Cemil Tugay üzerinden bir hizmet ilişkisi mi söz konusu? Bu sorular artık sadece siyasi kulislerde değil, sokakta da konuşuluyor.
Karşıyaka’da kartlar yeniden karılıyor. Kumpaslar, sessizlik, ihraçlar ve savrulan iddialar arasında halk cevap bekliyor. Ve Karşıyaka, bu kez susmuyor.
VİDEO GALERİ
07 Mayıs 2025GÜNDEM
07 Mayıs 2025UNCATEGORİZED
07 Mayıs 2025UNCATEGORİZED
07 Mayıs 2025GENEL
07 Mayıs 2025YEREL POLİTİKA
07 Mayıs 2025GÜNDEM
07 Mayıs 2025