“Gerçek Barış, Adaletle Mümkündür”

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Son günlerde kamuoyunda büyük yankı uyandıran gelişmeler yaşanıyor. Terör örgütü PKK’nın silah bırakma çağrıları gündemde. Bazıları buna umutla yaklaşırken, bazıları da öfkeyle karşılıyor. Fakat asıl tartışılması gereken mesele şu: Eğer bu ülkede birileri silah bırakıyorsa, eğer devlet af kapılarını aralıyorsa, geçmişte devlete karşı gelmiş olanların dışarı çıktığı bir düzende, bu ülkenin öz evlatları olan, sadece adalet, özgürlük ve eşitlik isteyen gençler neden hâlâ içeride?

Bugün Öcalan üzerinden yürütülen tartışmalarda affın konuşulması, içeride vicdanıyla, hayalleriyle tutsak edilen gençlerin unutulması, bu toplumun adalet terazisinin ne kadar sarsıldığını gösteriyor. Devlet büyük bir organizmadır. Devlet adil olmadığında milletin güveni sarsılır. Bu güven sarsılırsa ne barış olur, ne de kardeşlik.

Kimse, bu gençlerin içeride tutulmasını sadece “yasalar böyle” diye açıklayamaz. Aynı yasalar teröre yardım edenleri serbest bırakıyor, aynı yasalar mahkemeye bile çıkmadan bekletilen gencecik insanlara gözlerini kapatıyor. İşte biz bu noktada sesimizi yükseltmek zorundayız.

Silah bırakan bir örgüt varsa, buna karşılık devletin de topluma güven veren adımları atması gerekir. Barış, sadece dağdan inenle değil, adaletsizce içeri alınanların özgürlüğüyle de mümkündür.

Bu ülkede Türk milliyetçisi olmak, sadece sınırları korumakla değil, gençliğin adalet içinde yaşamasını sağlamakla da ölçülür. Kimin eli kanlı, kimin yüreği temiz, halk bunu çok iyi biliyor. Gençliğimizi içeride tutarak değil, özgürleştirerek bu ülkeye hizmet edebiliriz.

Ben buradan sesleniyorum: Eğer bir affa gidecekseniz, önce adaletin sesini duyun! Çünkü adalet, ancak herkes için geçerli olursa anlamlıdır.