Ahmet Uğur Baran… “Türkiye Yüzyılı Sadece Sözlerle Değil, Somut Eylemlerle Hayata Geçmeli”

Ahmet Uğur Baran… “Türkiye Yüzyılı Sadece Sözlerle Değil, Somut Eylemlerle Hayata Geçmeli”

ABONE OL
Aralık 3, 2024 10:10
Ahmet Uğur Baran… “Türkiye Yüzyılı Sadece Sözlerle Değil, Somut Eylemlerle Hayata Geçmeli”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle yaptığı konuşmada “Türkiye Yüzyılı, engellilerin de yüzyılı olacaktır” dedi. Bu söylem, geleceğe yönelik bir vizyon olarak önemli bir anlam taşıyor. Ancak bu vizyonun, geçmişin başarılarından öteye geçerek somut ve yenilikçi politikalarla desteklenmesi gerekir. Engelli bireyler sadece bakıma muhtaç bireyler olarak görülmemeli; aksine, toplumsal üretime ve eşit yurttaşlık hakkına sahip aktif bireyler olarak kabul edilmelidir.

Geçmişte yapılan evde bakım hizmetleri, engelli memur atamaları, bakım merkezlerinin artırılması gibi adımlar elbette övgüyü hak ediyor. Bizzat benim de içinde bulunduğum politikalarla engelli bireylerin yaşam standartlarını yükseltmek için önemli işler yapıldı. Ancak bu noktada durmak, “Türkiye Yüzyılı” söylemini tam anlamıyla hayata geçirmeye yetmez.

Türkiye Yüzyılı gerçekten engellilerin de yüzyılı olacaksa, şu adımların bir an önce atılması şarttır:
• Engellilere Sınavsız Üniversite Giriş Hakkı: Eğitimde fırsat eşitliği sağlanması için engelli bireylere üniversitelere sınavsız giriş hakkı tanınmalıdır. Bu, engellilerin akademik alanda daha fazla yer almasını ve toplumsal eşitlik duygusunun pekişmesini sağlayacaktır.
• Engelli Bireyler İçin Ehliyet Kriterlerinin Gözden Geçirilmesi: Aktif yaşamda yer alan engelli bireyler için ehliyet alma kriterleri gereksiz kısıtlamalar içermektedir. Bu kriterler yeniden gözden geçirilmeli, engelli bireylerin bağımsız hareket edebilmesi ve ulaşımda özgürleşmesi sağlanmalıdır. Mevcut durum, birçok engelli bireyi yalnızca belediyelerin veya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın özel hizmet araçlarına bağımlı hale getirmektedir.
• Yerel Yönetimlerin Engelsiz Ulaşım Sorumluluğu: Engelsiz şehirler oluşturmak sadece kaldırımların düzenlenmesiyle sınırlı kalmamalıdır. İzmir örneğinde olduğu gibi, toplu taşıma araçlarının erişilebilirliği sağlanmalıdır. Bizzat yaşadığım bir olay, bu konuda ne kadar eksik olduğumuzu göstermektedir: Dün, tam dört otobüsün engelli rampaları çalışmadığı için beşinci otobüsü beklemek zorunda kaldım. Engelsiz bir şehir, otobüslerden metrolara, tramvaylardan vapurlara kadar her alanda erişilebilir olmalıdır.

Engelli Girişimciler ve İstihdamda Eşitlik

Kadın ve genç girişimcilere sağlanan teşviklerin benzeri, engelli girişimciler için de hayata geçirilmelidir. Engelliler sadece yardım bekleyen bireyler değil, üretime katkıda bulunmak isteyen girişimcilerdir. Türkiye Yüzyılı vizyonunun bir parçası olarak:
• Engelli girişimciler için finansal destekler, hibeler ve düşük faizli krediler sunulmalıdır.
• Engelli bireylerin iş hayatına girişini kolaylaştırmak için özel istihdam teşvikleri oluşturulmalıdır.
• Eğitim ve teknolojiye erişim önündeki engeller kaldırılmalı, dijital çağda engellilere özel platformlar ve eğitim içerikleri geliştirilmelidir.

“Sevgi” Söyleminin Ötesine Geçmek

Son olarak, sıkça duyduğumuz “En büyük engel sevgisizliktir” söylemine değinmek istiyorum. Sevgi elbette önemlidir; eşim, çocuklarım, arkadaşlarım ve hatta evimdeki evcil hayvanlarım bana büyük bir sevgiyle bağlıdır. Ancak bu sevgi, günlük yaşamda karşılaştığım fiziksel ve sistemsel engelleri aşmamı sağlamaz.

Sevgi güzel bir başlangıçtır, ancak çözüm yalnızca eşit haklar, erişilebilirlik ve somut politikalarla mümkündür. Türkiye Yüzyılı gerçekten engellilerin yüzyılı olacaksa, bu sözlerin arkasını dolduracak adımları görmek istiyoruz. Eğitimden istihdama, girişimcilikten şehir planlamasına kadar her alanda engellilerin eşit şekilde var olabileceği bir düzen inşa edilmelidir.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r