CHP İzmir’de Denge Savaşı: Tunç Soyer’e Eleştiriler Artıyor, Kocaoğlu-Tugay Hattında Gerilim Mi Var?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İzmir siyasetinde taşlar yeniden yerinden oynuyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın Egedesonsoz.com’a yaptığı açıklamalar, özellikle Tunç Soyer’e yönelik eleştirileriyle dikkat çekti. Uzun süre İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış ve kamuoyunda saygın bir yer edinmiş olan Soyer, geçmişte CHP içerisindeki farklı kanatlar tarafından desteklenirken, bugün aynı isimlerin eleştirilerine maruz kalıyor.

Gündem, Cemil Tugay’ın Menemen’deki bir açılışa bazı milletvekilleri ve İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun katılmamasına yönelik sitemiyle şekillendi. Tugay’ın sözlerinin ardından Murat Bakan, “Kimse bana mecburen bir şey yaptıramaz” diyerek tepki göstermiş ve Tugay’ın sözlerini “dil sürçmesi” olarak yorumlamıştı. Bu çıkış, parti içi ilişkilerde bir mesaj savaşı yaşandığını gözler önüne serdi.

Ancak esas dikkat çeken bölüm, Murat Bakan’ın Tunç Soyer’e yönelik açıklamalarıydı. Bakan, Tunç Soyer’in, Aziz Kocaoğlu’nun siyasal olgunluğunu ve partililiğini gösteremediğini belirtti. “Soyer, 5 yıl İzmir, 10 yıl Seferihisar belediye başkanlığı yaptı ama konuşma hakkı verilmemesi yanlıştı” diyerek Cemil Tugay’ın tutumunu savundu. “Kraldan çok kralcılar olmuş” sözleriyle de Soyer’in etrafındaki kadrolara göndermede bulundu.

Hatırlanacağı üzere, Murat Bakan geçmişte Tunç Soyer’in yönetim anlayışını ve vizyonunu sıkça övmüş, CHP içinde genç ve dinamik bir figür olarak destek vermişti. Bugün gelinen noktada ise, gerek İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde el değişimi, gerekse parti içi dengelerin değişmesiyle birlikte, Tunç Soyer’e yönelik tavırların sertleştiği görülüyor.

Tüm bu gelişmeler, Cemil Tugay ile Aziz Kocaoğlu arasındaki ilişkinin de gerildiği yönünde yorumlara neden oldu. Kulislerde Kocaoğlu’nun bazı atamalardan ve belediyedeki gelişmelerden rahatsız olduğu konuşulurken, Tunç Soyer’in bu denklemin dışında bırakılması ve doğrudan hedef alınması, kamuoyunda “birleştirme değil dışlama” yorumlarına yol açtı.

Parti içi barış ve uyumun yeniden sağlanabilmesi için, geçmişte övgüyle anılan isimlerin bugün neden hedef haline geldiği sorgulanıyor. CHP İzmir cephesinde, samimi bir iç muhasebe ve yeniden kucaklayıcı bir dille kurulacak diyaloglar, yalnızca partinin değil, kent siyasetinin de geleceğini belirleyecek gibi görünüyor.